Tefeci Fâiziyle Banka Fâizi Farklı mı Değerlendirilmelidir?

Kur’ân-ı Kerîm’de ve pek çok hadiste fâizin yasak olduğu sert ifadelerle yer almıştır. Bu âyet ve hadislere bakıldığında fâizin az olunca helal çok olunca haram olacağına dair hiçbir delalet bulunmamaktadır. Bu bakımdan tefeci fâiziyle banka fâizleri aynı kategoride değerlendirilip dinen gayr-ı meşrû oldukları ifade edilmektedir. Kur’ân’ı Kerîm’de “kat kat fâiz yemeyin” meâlindeki âyet, âyetin indiği dönemdeki hali anlatmakta olup fâizin ancak yüksek olunca haram olacağını bildirmemektedir.

23r

Günümüzde bankaya yatırılan mevduatlara ödenen fâizi “gelir payı” sayan ve İslâm’ın yasakladığı fâizden ayrı tutan yorumlar vardır. Bu yorumlara göre fâiz, fakirlere verilen borçtan alınan fazlalık olup bankalar fakir olmadıklarından onlara yatırılan paradan alınan fazlalık fâiz sayılmaz.

Yaygın kanaate göre ise fâizin mutlaka fakirlere verilen borçtan alınması şart değildir. Fâiz zengin olsun fakir olsun verilen borçtan elde edilen gelirdir. Bir başka açıdan da bankaya mevduat yatıranların mevduatlarını almak istemeleri halinde bankanın faaliyetlerini durduracak hale gelmesi hakikatte zengin olmadığını gösterir. Bankalar mûdilerinin paralarıyla zengin sayılmaktadırlar.