Tahvil Ve Bono Teminata Alınabilir Mi?
Devlet zaman zaman tahvil ve hazine bonosu ihraç ederek fâizle borçlanır. Tahvil ihrâcı özel sektör firmalarının da paraya ihtiyaç duyduklarında kullandıkları bir enstrümandır. Bu özel sektör firmaları arasında bankalar da vardır. Bankalar da paraya ihtiyaç duyduklarında tahvil ihraç edebilmektedirler. Elinde parası olup tahvil almak isteyenler ya devlet tahvili ya hazine bonosu ya da özel sektör tahvili alırlar. Böylece ihraççıya borç vermiş ve tahvilde yazan vâdede yine tahvilde yazan fâizi almayı garantilemiş olurlar. Böylesi bir yatırım yapmış yani tahvil almış bazı firmalar katılım bankasına da murâbaha ya da teminat mektubu için başvuruyorlar. Katılım bankası da murâbaha yapmak ya da teminat mektubu vermek için bu firmalardan teminat (ipotek, rehin, nakit bloke vs.) isterler. Bu firmalar da ellerindeki tahvillerin teminat sayılmasını talep ederler. Bir görüşe göre tahvil ve bonolar anapara kadarlık kısmı için teminata alınabilirler. Bir borç fâizli de olsa anaparası alacaklının hakkıdır. Dolayısıyla bu alacaklı hakkını başka bir işlem için teminat gösterebilir. Başka bir görüşe göre ise fâizli işlemlere yardımcı olmamak ve bu tahvillerin yaygınlaşmasını sağlamamak adına bunlar teminata alınmamalıdır.