Ortaklık Nedir?
İnsanlar tarih boyunca bazı eylemleri birlikte yapmış ve bu eylemlerden doğan kâr ya da zarara ortak olmuşlardır. Bu durum ticâret için de geçerlidir. Ticârî faaliyetler için bir araya gelen insanlar, nakit sermayelerini, emeklerini, sabit ya da diğer varlıklarını katarak ortaklık kurup doğacak kâr ya da zarara ortak olabilirler. Katılım bankaları da sermayelerini kullanarak otoyol, köprü, baraj, elektrik santrali, tüp geçit, fabrika ve zirâî ya da sınâî üretime ortak olabilirler.
Ortaklık Çeşitleri
İbâha ortaklığı deniz, göl, nehirler, yer altı suları gibi kimsenin mülkü olmayan varlıklarda herkesin ortak olmasını ifade eder. Mülk ortaklığı sözleşmeye dayanmayan miras, vasiyet ve hibe gibi tasarruflarla gerçekleşen ortaklıktır. Akit ortaklığı ise sözleşmeye dayanan ortaklıktır. Taraflar sermayelerini koyarak (emvâl), mesleklerini koyarak (iş) ve borçlanarak (itibar) şirketi kurabilirler. Mudârabe bir tarafın emeğini diğer tarafın sermayesini koyarak kurduğu ortaklıktır. Müzâraa bir tarafın araziyi diğer tarafın emeğini koyarak zirâî faaliyette ortak olmalarını; müsâkat ise bir tarafın ağaçları diğer tarafın emeğini koyarak ortaklık yapmalarını ifade eder.
Şirket kârı anlaşmaya göre pay edilir ve yüzdelik nispete göre dağıtılır. Yani oluşacak kârın % 20, 30, 40’ı şeklinde paylaşım yapılır. Bu oranlar ortaklık sözleşmesi yapılırken belirlenmelidir. Taraflardan herhangi birine belli bir bedel kâr verileceği taahhüt edilemez. Örneğin ortaklardan birine koyduğu birine koyduğu sermayeye göre kesinlikle % 15 kâr verileceğinin taahhüt edilmesi ortaklık değil fâizli işlem olur.
Mudaraba Ortaklığı Çalışma Mekanizması
Şirkette fiilen çalışan ortak kârdan fazla pay alabilir. Çalışan ortak için maaş da takdir edilebilir. Ortaklardan herhangi biri ustalık, sanat ve beceri gibi sebeplerle kârdan fazla pay almayı şart koşabilir.
Zarar, sermayedeki paya göre yansıtılır. Yani kâr paylaşım oranlarını belirlemek serbest iken zarara katılma oranları sermayedeki paya göredir.
Prensip olarak Müslümanlar gayr-ı müslimlerle ortaklık kurabilirler. Ayrıca bir ortaklık için konulmuş sermaye kullanılarak bir başka tarafla ortaklık kurulabilir. Ortaklık sermayesi diğer ortakların izni olmadan başkasına bağışlanamaz ve para borcu olarak verilemez. Örfe göre küçük borçlar verilebilir.
Ortaklığın zaman içerisinde hisse devriyle sonlandırılması mümkündür. Buna göre katılım bankası ortak olduğu bir projedeki hissesini zaman içerisinde ortağına ya da başkasına satarak ortaklıktan ayrılabilir (azalan ortaklık / müşâreke-yi mütenâkısa).
Müşareke Ortaklığı Çalışma Mekanizması
Emek sermaye ortaklığında (mudârabe) kâr anlaşmaya göre paylaşılır. Parasal zarar, sermayedâra ait olur. İşletmeci ortak emeğini kaybetmiş olur. Ancak sermaye işletmeci ortağa emânettir. Kasıt, kusur ya da şarta muhâlefeti yoksa tazminle sorumlu değildir. Örneğin sermâyeyi yalnızca tekstil sektöründe değerlendirmesi şart koşulan bir işletmeci ortak, otomotiv sektörüne girmiş ve zarar etmişse sermayeyi tazminle mükelleftir.
İşletmeci, başkalarıyla ortaklık kurarak da sermayeyi işletebilir.
Katılım bankaları fâizle borçlanarak mevduat toplayamazlar. Yani herhangi bir vâdede muayyen bir fazlalık ödeme taahhüdüyle mevduat kabul edemezler. Katılım bankaları tasarruf sahiplerindeki fonu ya câri hesaplar yoluyla fâizsiz borçlanarak ya da katılma hesapları yoluyla emek sermaye ortaklığı yaparak alırlar. Katılma hesaplarına yatırılan fonlar işletilir ve elde edilen kâr paylaşılır. Taraflar zarara da belli bir oranda ortaktırlar.
Katılma hesaplarında kâr dağıtımı şöyle olur: Fonlar para cinsine göre havuzlara aktarılır ve her bir havuz vâde gruplarına ayrılır. Daha sonra her bir havuzdan kullanılan fonlara karşılık dönen kârlar günlük bazda ilgili havuza vâde gruplarının oranı ölçüsünde dağıtılır. Vâdesi dolmadan çekilen fonlara kâr ödemesi yapılmaz ve iade kâr ortaklığın diğer tarafı olan bankaya verilir.
Katılım bankalarının asıl kuruluş amacı ortaklık sistemiyle topladıkları fonu yine ortaklık sistemiyle değerlendirip yatırıma dönüştürmeleridir. Ancak hukûkî, ahlâkî ve ticârî sebeplerle bu gerçekleşmemiş ve bu bankalar daha çok murâbaha (peşin alıp vadeli satma) yöntemini kullanır olmuşlardır.
Katılım bankalarının murâbaha yanında yatırım yapılabilecek alan taramaları gerçekleştirerek ve şubelerini farklı illerde farklı yatırım imkânlarını araştıran birimler haline getirerek ortaklık sistemini güçlendirmesi kuruluş amaçlarına daha uygundur.
Katılım Bankalarında Toplanan ve Kullandırılan
Fonlarda Ortaklık Uygulaması
Katılım bankaları hisse senedi borsaları aracılığıyla dinen meşrû hisse senetlerini alarak ya da meşrû hisse senetlerinden müteşekkil bir yatırım fonuna iştirak ederek topladığı fonları değerlendirebilirler. Hisse senetleri ait oldukları şirkete ortaklık sonucu verir.
Ortaklık meşrû bir kazanç yolu olmasının yanında ayrıca fâizsiz bir finansman yöntemidir. Fâiz karşılığı kredi bulmak yerine kâr zarar ortaklığı yaparak fon temin edilebilir. Katılım bankacılığının kuruluş amacını da teşkil eden ortaklığın kolaylaştırılması adına yapılan çalışmalar (örneğin borsalar) İslâmî finans için oldukça önemlidir.