Swap Nedir? Câiz Midir?

 Uygulamada fâiz swap sözleşmeleri ve para swap sözleşmeleri olmak üzere iki farklı swap işlemine rastlanılmaktadır.

Fâiz swap sözleşmesinde taraflar, belirli bir vâde için, fâiz ödemelerini karşılıklı olarak değiştirirler. Fâizler iki tarafın anlaştığı bir anapara tutarı üzerinden hesaplanır. Fâiz swap işleminde anaparalar hiçbir şekilde el değiştirmez. Zira bu işlemde taraflar kredileri temin ettikleri piyasalara karşı borçlandıkları anaparaları değil, ödemeyi taahhüt ettikleri fâizleri değiştirmektedirler. Taraflar kredilerin temin edildiği piyasalara birbirleri adına fâiz öderler. Fâiz swapının başta gelen amaçlarından biri, dalgalı fâiz ödemeli borcu, sabit fâizli borca çevirerek ya da tersini uygulayarak yüksek tutarda fâiz ödemelerinden kurtulmaktır. Fâiz swap sözleşmeleri genellikle farklı kredi değerliliğine sahip taraflar arasında yapılır. Kredi değerliliği düşük olan taraf, kredi değerliliği yüksek olan tarafa bir bedel (swap primi) öder. Bu işlem sonucunda her iki taraf da kredi maliyetlerini ucuzlatmış olurlar.

Para swapına gelince, iki taraf arasında belirlenen tutarda bir para biriminin başka bir para birimi ile değiştirilmesi ve belirli bir süre sonunda değiştirilen anaparaların geri ödenmesini içeren bir sözleşmedir.

Para swapı sözleşmesi üç aşamada gerçekleşir:

Birinci aşamada, taraflar, farklı döviz cinsinden anaparaları, sözleşmenin yapıldığı tarihte üzerinde anlaştıkları kur üzerinden (genelde carî kur) değiştirirler.

İkinci aşamada swap sözleşmesi süresince değişimi yaptıkları anaparaların fâizlerini karşılıklı olarak değiştirirler.

Üçüncü ve son aşamada ise, taraflar önceden kararlaştırılan kur üzerinden anaparaları karşılıklı olarak geri verirler. Görüldüğü üzere, bir swap işlemi biri spot ikisi de (fâiz ve anapara) forward olmak üzere üç işlemden oluşmaktadır.

Fâiz swapı fâizin dinen meşrû olmaması sebebiyle câiz değildir. Döviz swapında da fâiz swapı var olduğundan yine işlem meşrûiyetini yitirmektedir. Faiz takası olmaksızın spot işlemle değiştirilen para birimlerinin belli bir vâdede başta anlaşılan bir kur üzerinden yeniden değiştirilmesi işlemi ise forward işlemin hükmünü alır. Yani amaç spekülasyon ise bu da câiz olmaz. Ancak amaç normal ticareti korumak ise bu tür işlemlere de izin verilebilir.

 

Vâdeli İşlem Ve Opsiyon Borsası’nda (Vob) İşlem Yapmak Câiz Midir?

VOB, Vadeli İşlem Borsası A.Ş.’ nin kısaltılmış ünvanıdır. VOB vâdeli işlem ve opsiyon borsası işletmek amacıyla Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmuş özel hukuk tüzel kişisidir. VOB aynı zamanda borsanın kendisidir.

VOB’da “vâdeli işlem sözleşmeleri” alınıp satılmaktadır. Bununla birlikte, opsiyon sözleşmelerinin de işlem görmesi için çalışmalar sürdürülmektedir.

Herhangi bir türev aracın borsada kote edilebilmesi, Sermaye Piyasası Kurulu’nun iznini de içeren uzun bir hazırlık süresini gerektirir. Bir türev aracın borsaya kote edilebilmesi için, birçok koşulun yanında, dayanak varlığının aktif bir spot piyasasının da olması gereklidir.

VOB’da işlem görmekte olan şözleşmeler şunlardır: İMKB 30, İMKB 100, Gösterge DİBS, TL / DOLAR, TL / EURO, Anadolu Kırmızı Buğday fiyatı, Egepamuk fiyatı, altın. VOB’da yapılan alım satımlarda dinen alım satıma uygun olmayan endeks satımları zaten meşrû olmaz. Örneğin İMKB 30 ve İMKB 100 endeksleri ile DİBS fiyatına bağlı sözleşmeler câiz değildir. TL / DOLAR ve TL / EURO vâdeli işlem sözleşmeleri ise her iki bedelin de vâdeli olması sebebiyle spekülasyon amaçlı kullanıldığından câiz değildir. Ayrıca her iki bedelin de kesin olarak vâdeli satıldığı sözleşmeler İslâm hukukçularınca fâizli işlem sayılmaktadır. (İhtiyaç sebebiyle vaadleşme yoluyla yapılmasına izin verilen forward işlemde kesin olarak alım satım değil vaad söz konusudur). VOB’da alınıp satılan buğday ve pamuğa bağlı vâdeli işlem sözleşmelerinde ise gerçekte mal alınıp satılmamaktadır. Söz konusu malların fiyatı üzerine işlem yapılmaktadır. Bu da spekülasyon amaçlı olduğundan ve gerçekte alınıp satılan birşey olmadığı için dinen câiz olmaz. Altın vâdeli işlem sözleşmeleri de TL, DOLAR ve EURO ile aynı hükme tâbidir. Ayrıca gerçekten altın alınıp satılmamakta altın fiyatı üzerinden kâr ya da zarar riskine girilmektedir. Bu da dinen uygun görülmemektedir.

 

Opsiyon Nedir? Câiz Midir?

 Taraflardan birinin diğerine, belirli bir varlığı, gelecekteki bir tarihte veya belirli bir dönem içinde alıp almama ya da satıp satmama konusunda seçme hakkı tanıdığı (opsiyon hakkı); bu seçme hakkını tanıması karşılığında da belirli bir bedel talep ettiği vâdeli işlem sözleşmesi tipine opsiyon denir. Opsiyon sözleşmelerini bir anlamda forward, future ve swaptan oluşan vâdeli işlem sözleşmelerine, belirlenen süre zarfında, sözleşmeyi sonuçlandırma konusunda seçme hakkı tanınmış vâdeli işlem sözleşmesi olarak tanımlamak mümkündür. Zira opsiyon, bu tür vâdeli işlem sözleşmelerinden doğan hakları, belirli bir bedel (opsiyon primi) karşılığında, belirli süre zarfında alma ya da satma hakkı tanıyan sözleşmedir. Opsiyon işlemleri de hem spekülatif yapılmaları, hem gerçekten alınıp satılan bir şeyin olmaması ve hem de opsiyon primi alınmasının meşrû görülmemesi sebebiyle dinen sakıncalıdır.

 

Future Nedir? Câiz Midir?

 Organize piyasada gerçekleştirilen vâdeli işlem sözleşmelerine future denir. Bu işlem türünde iktisadî varlığın cinsi, kalitesi, miktarı, vâdesi, teslim yeri ve şekli, teminat tutarı ve garanti şartları bizzat borsa tarafından belirlenir. Günümüzde future sözleşmeleri esas itibariyle dört ana grup varlık üzerinde yapılmaktadır:

1) tarımsal mallar ve madenler,

2) dövizler,

3) tahvil ve bono gibi finansal ürünler,

4) faiz oranları, hisse senedi endeksleri ve opsiyon hakkı gibi türev ürünler.

Future işlemlerinde gerçek alım satım olmaması, future işlemin vaad değil kesin alım satım olması, bedellerin her ikisinin de vâdeli olmasının spekülasyon amaçlı kullanılması, alınıp satılan varlıkların bir kısmının (tahvil, bono, fâiz oranı, endeks, opsiyon hakkı) İslâm hukûkuna göre zaten alınıp satılamayacağı, döviz üzerine vâdeli sözleşmelerin kolayca spekülasyona alet edilebilmesi sebebiyle future sözleşmeler dinen sakıncalıdır.

 

Forward İşlem Nedir? Meşrû Mudur?

 Para ve para hükmünde olan varlıklar peşin alınıp satılabilir; vâdeli alınıp satılamaz.Paranın vâdeli satımı kâr değil fâiz doğurur. Geçmişte para olarak değerlendirilen altın ve gümüşün para vasfını kaybedip kaybetmediği tartışılmaktadır. Kimi âlimler hem altının hem de gümüşün para vasfını koruduğunu; kimi âlimler her ikisinin de para vasfını kaybettiğini; kimi âlimler külçe altının para vasfını koruduğunu işlenmiş altın ile gümüşün para vasfını kaybettiğini; kimisi de altının para olduğunu ancak gümüşün para vasfını kaybettiğini söylemektedir. Hasılı altın ve gümüşü “para” kabul edenlere göre bunlar vâdeli satılamaz; diğerlerine göre vâdeli satılabilir.

Dövizler de para olduğundan vâdeli satılamaz. Vâdeli satım, alışverişin bedellerinden birinin peşin diğerinin vâdeli olmasıdır. Eğer böyle olursa fâiz gerçekleşir. Zira bugün için 1.54 olan döviz kuruyla 100 dolar almak isterseniz 154 lira ödemeniz gerekir. Ancak bugün 100 dolar peşin alıp karşılığını bir ay sonra ödemek isterseniz araya vâde değeri hesabı girer ve 160 lira ödemek üzere anlaşırsınız. İşte bugün ödeseniz 154 lira ödeyecekken bir ay sonra 160 lira ödeyeceğiniz için aradaki 6 lira fâiz olarak değerlendirilir.

İslâm hukukçularının büyük bölümü alışverişlerde her iki bedelin de vâdeli olmasını meşrû görmezler. Yani bir ay sonra 1000 lira ödemek üzere üç ay sonrası için 1 ton buğday alamazsınız. Ancak bu konuda sağlam bir delile istinad etmediklerinden (yani yorum yaptıklarından)31, eğer gerçek bir alım satım yapılıyorsa her iki bedelin vâdeli olması kanaatimizce meşrû olmalıdır.

Forward işlem her iki döviz bedelinin de vâdeli olduğu bir sözleşmedir. Yani üç ay sonrası için döviz alım satım kurunun sabitlenmesidir. Bugün 1.54 olan kurun üç ay sonrası için örneğin 1.60’ta sabitlenmesidir. Sözleşmenin yapıldığı tarihte anlaşmanın tarafları karşı tarafa birşey vermediklerinden “fâiz” gerçekleşmemektedir. Zira iki tarafta karşı taraftan bir borç almış değildir; sadece gelecek vâdedeki bir kuru sabitlemişlerdir.

Kanaatimizce burada “bilinmezlik, meçhûliyet, garar” içeren bir akit söz konusudur. Bu da esasen doğru değildir. Ancak burada fâiz olduğu söylenemez. Vâde dolumunda taraflardan birinin kâr diğerinin zararı olabilecektir. Ancak hangisinin kâr hangisinin zarar edeceği bugünden bilinememektedir. Halbuki fâiz akdinde borç veren daha en baştan gelecekte bir vâdede ne kadar fazlalık alacağını bilmektedir.

Bugün forward işlem çeşitli amaçlarla yapılmaktadır:

  • İthalatçı ve ihracatçılar döviz kurundaki dalgalanmalardan korunmak amacıyla forward yapmak istiyorlar.
  • Spekülasyon amaçlı yani dövizdeki dalgalanmalardan istifadeyle bir gelir elde etmek isteyenler bulunmaktadır.
  • Bir de farklı piyasalardaki döviz kuru oranlarını takip ederek buradan gelir sağlamak isteyen kimseler (arbitrajcılar) bulunmaktadır. Günümüzde teknik imkânların çoğalması arbitraj amaçlı işlemleri neredeyse ortadan kaldırmıştır.

İslâm hukukçuları forward işlemin hükmünü tartışmışlardır. Görüşleri özetle şöyledir:

  • Forward işlem dövizin vadeli satımıdır ve caiz değildir.
  • Dövizi vâdeli satmak meşrû değildir. Forward işlem de dövizin vâdeli satımıdır ve meşrû değildir. Ancak ileri bir vâde için döviz kurunun sabitlenerek “vaadde bulunulması” meşrûdur. Vaad, akid değildir. Nasıl nişan, nikah değilse vaad de akid değildir. Ancak vaad en azından bir tarafı bağlayıcı olmamalıdır. Bugün katılım bankaları forward işlemi bu görüşe göre yapmaktadırlar. Buna göre sözleşme vaad sözleşmesi olmalıdır.
  • Kanaatimizce forward işlemin hükmü şudur: Forward işlem fâizli bir akid değil garar içeren bir akiddir. Döviz kurunun dalgalanması da ithalatçı ve ihracatçılar için önemli bir risktir; garardır. Döviz kurundaki dalgalanmadan istifadeyle spekülasyon amaçlı gelir elde etmeye çalışmak câiz olmaz. Ancak ithalatçı ve ihracatçılar normal ticaretlerini kur riskinin baskısından korumak için hedging amaçlı forward yapmak isteseler; ya da katılım bankaları korunma amaçlı forward yapmak istese bunu günümüz ticâret uygulamaları çerçevesinde meşrû görebiliriz. Spekülasyon amaçlı forward yapmak uygun değildir ve katılım bankaları böylesi taleplere yardımcı olmamalıdır. Arbitraj amaçlı forward talepleri de uygun görülemez. Zira bu da ihtiyaç için meşrû görülen gararlı bir akdi istismar etmektir.


Konu hakkında ayrıntılı değerlendirme için bk. İshak Emin Aktepe, Hadis Kaynaklarında Fâiz ve Finansman, s. 178 vd.

 

Forex Nedir? Câiz midir?

Forex işlemde iki temel unsur söz konusudur.

1- Müşteri bankaya belli bir miktar para yatırmakta ve bu paranın çok üstünde bir meblağ üzerinden işlem yapma imkanı bulmaktadır. Müşteri aslında kendisine ait olmayan, kendisine de açıkça teslim edilmeyen ve dolayısıyla karşılığında gerçekten para olup olmadığı meçhul bir tutar üzerinden spot döviz alım satım işlemleri yapmaktadır. Alım satımlar neticesinde kâr ediyorsa hesabına yalnızca kâr yansıyor, zarar ediyorsa başlangıçta yatırdığı tutar kadar zararına izin veriliyor. Yani banka kendisinin işlem yapmaya imkan tanıdığı tutara zarar yaptırmıyor. Burada aslında borç verilen bir tutar yoktur. Yalnızca yatırılan teminata göre spot kur üzerinden spekülasyona izin verilmektedir.

2- Banka yaptırdığı forex işlemler karşılığında komisyon almaktadır. Bu da aslında vermediği ama vermiş gibi yapıp spekülasyona izin verdiği tutar üzerinden gelir sağlamaktır. Hakiki borçtan bile gelir sağlamak câiz değilken gerçek olmayan bir borçtan gelir sağlamak öncelikle câiz olmaz.

 

Türev