Âriyet Nedir?
Menkul ya da gayr-ı menkul malların kira alınmaksızın başkalarına ödünç verilmesi fâizsiz bir finansman sağlama yöntemidir. Örneğin 1 aylığına araba ihtiyacı olan bir kişiye arabanın ödünç verilmesi fâizsiz ödünç sayılmaktadır. Eğer buna karşılık bir bedel ya da menfaat alınırsa alınan bedel fâiz değil kira olur.
Âriyet hakkında şunları söyleyebiliriz:
- İslâm hukukçuları âriyet verilen varlığı emânet saymışlardır. Yani âriyet verilen mal borçlunun mülkiyetine girmez; ona emânet verilmiştir. Halbuki kanaatimizce bu işlemde alacaklının emânet bırakma amacı yoktur. Âriyet alanın ihtiyacını karşılama amacı vardır. Bu yüzden âriyet bir yönüyle emânet diğer yönüyle borçtur.
- İslâm hukukçularına göre âriyet alanın kasıt, kusur ya da şarta muhâlefeti yoksa ödünç aldığı malı tazmin yükümlülüğü yoktur. Kasıt, kusur ya da şarta muhâlefeti varsa tazminle mükellef olur. Kanaatimizce âriyet alanın tazmin mükellefiyeti olabilir. Bunun değerlendirilmesi mahkeme safhasında yapılabilir. Aksi halde âriyet verene haksızlık edilmiş olur.
- İslâm hukukçularına göre âriyet alınan mal, alacaklının izni olmadan başkalarına kullandırılırken telef olursa tazmin yükümlülüğü doğar. Kanaatimizce âriyet verenin izni olsa dahi yine âriyet alanın tazmin mükellefiyeti olabilir. Buna mahkeme karar verecektir.
- Borçlu âriyet aldığı malı örfe uygun olarak kullanmalıdır. Örneğin binek arabasında eşya taşımamalı; şehir içinde kullanması için verilen araçla uzun yola gitmemelidir.
- Âriyet için şart koşulabilir. Örneğin maldan yalnızca âriyet alanın yararlanması şartı ileri sürülebilir.
- Âriyet için vâde belirlenebilir ancak bu vâde bağlayıcı olmaz. Yani alacaklı malını her zaman isteyebilir.